Yerli Markamız “Anadolu Mandası”

Mandalar kendilerine has yaşam alanları (yarı sucul), beslenmeleri, kanaatkar bir canlı olması ve tarımda gücünden faydalanılması ile Türk kültür hayatında özel bir yer edinmişlerdir. Türkiye’deki yüzlerce yıllık manda yetiştirme kültürü sayesinde yöresel ürünlerin çeşitliliği ve kalitesiyle de (kaymak, yoğurt, peynir gibi) manda yetiştiriciliği ayrıca dikkat çekmektedir. Tescilli yerli ırkımız olan “Anadolu Mandası” Anadolu ve Trakya koşullarına çok iyi uyum sağlamış bir ırktır. Aynı zamanda mandıra koşullarına da uygundur ve süt verimi yıllık 4.000 kg’a kadar çıkartılabilir.

Her ne kadar fizik olarak danaya benzese de karakter olarak birbirlerinden bambaşka iki ırktırlar. Sürü psikolojisi danalardan yaklaşık on kat daha güçlüdür. Çok hırslı ve güçlü hayvanlardır. Gebelikleri diğer sığır cinslerinden 2 ay daha uzun olmak üzere 11 aydır.

Hikayemiz

Henüz üniversiteye başlarken doğaya duyduğum özlem ile başlayan bu yolculuk; bir ağacın gölgesinde mangal başında şekillendi.

Şehrin stres ve karmaşasından uzaklaşıp bir köye yerleşme ile başladı, etimizi ve sütümüzü organik olarak üretme düşüncesiyle bir çiftliğe dönüştü.

Hayvanlarımızı; memleketimizin topraklarında ata mirasının devam ettirildiği organik tahıl ve otlarla besliyor, geleneksel bilgileri kullanarak çiftliğimizin ürünlerini sizlerle buluşturuyoruz.

Bugün şüphesiz bizi Türkiye’nin en büyük manda çiftliği yapan başarıyı; sadece hayvan ve doğa tutkusu değil, tarım ve hayvancılığın geleceğine duyduğumuz titizlik getiriyor.

Yetiştirme Süreci

Çiftliğimiz 67 dönümlük bir alanda kuruludur. Bu 67 dönümlük alanda; idari bina, yem depoları ve ahır yaklaşık 10 dönümlük bir alan kaplıyor, geri kalan alanları ise organik ata tohumları ile ekerek, hayvanlarımızı hem çiftliğimizde gezdirerek hem de mera kullanarak yemlemekteyiz. Yaptığımız bu yemleme hem hayvan refahı için, hem de sağlık için oldukça önemli. Hayvanları soğuktan ve olumsuz hava şartlarından korumak için her ne kadar ahıra ihtiyacımız olsa da hayvanların doğasının beton duvarlar olmadığının bilincindeyiz.

Besi Süreci

Çiftliğimizdeki hayvanların sadece etinden faydalanıyoruz. Çünkü daha sağlıklı ve daha dayanıklı mandalar üretmek için yavrular annelerinin sütünün tamamını içmeli. Yavrularımızı el ile beslemiyor, doğaları nasılsa hiç bozmuyoruz. Yavrular anneleriyle beraber gezerek beraber otluyorlar ve annelerinin sütünün tamamından istifade ediyorlar.